Sertleşme Problemi
Sertleşme Sorunu Nedir?
Başarılı ve sürdürülebilir bir sertleşme için damarlar aracılığı ile penise giren kan miktarında artış gereklidir. Penise gelen damarların çeşitli nedenlere bağlı olarak daralması neticesinde sertleşme için yeterli miktarda kanın penise girememesi sonucu sertleşme sorunu ortaya çıkmaktadır.
Sertleşme Sorunu olarak bilinen İktidarsızlık (Erektil Disfonksiyon), cinsel ilişki için gerekli sertleşmeyi başlatamama veya sürdürememe durumudur. Damar hastalığı veya diğer bilinen adıyla Damar Sertliği, Sertleşme Sorunu görülen kişilerin %70’inde alta yatan nedendir.
Damar hastalıkları arasında en yaygın olanları Kalp Koroner Arter Hastalığı ve Şeker Hastalığıdır, ancak damarları tutan tüm hastalıklar beraberinde Sertleşme Sorunu ile ortaya çıkabilir. Kalpte koroner damarları etkileyen Damar Sertliği aynı zamanda vücudun bütün diğer damarlarını da etkilemektedir, penis damarları da bunlardan biridir.
Damar hastalıkları arasında çok yaygın olan hastalıklardan bir diğeri Şeker Hastalığıdır. Şeker Hastalığı vücudun tüm ince kılcal damarlarını tutan bir hastalıktır, buna penis damarları da dahildir. Bu nedenle Şeker Hastalarında erken ya da geç dönemde mutlaka Sertleşme Sorunu görülür.
Damar hastalığı ya da Damar Sertliğini tetikleyen ve ilerleten diğer etkenlerin en önemlileri sigara kullanımı, kanda kolesterol ve lipid yüksekliğidir.
Ayrıca, çeşitli hastalıkların tedavilerinde kullanılan birçok tıbbi ilacın yan etkisi olarak Sertleşme Sorunu sık olarak görülmektedir. Bu ilaçların listesi için Tıklayınız…
Sertleşme Sorunu bilinenin aksine çok sık görülen bir şikayettir. 40 yaşın üzerinde her 3 erkeğin 2’sinde aralıklı veya devamlı olarak görülmektedir.
Sertleşme Sorunu farklı derecelerde kendini gösterir. ED1000 tedavisinin planlamasında Sertleşme Sorununun derecesinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Hafif ve Orta derece hastalarda 6 seans ED1000 tedavisi ile başarı sağlanırken, Ağır derece hastalarda 12-24 seans ED1000 tedavisi ile başarı sağlanmaktadır.
İktidarsızlık tedavisinde yeni yaklaşım! (ESWT)
Ülkemizde iktidarsızlık görülme oranı küçümsenmeyecek kadar yüksek. Geniş çaplı araştırmalara göre ülkemizde iktidarsızlık görülme oranı %69.2 dir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı pek çok erkek bir uzmana başvurmak yerine derdi ile baş başa kalıyor. Oysa günümüzde iktidarsızlık tedavisi artık çok daha kolay.
İktidarsızlık nedir?
Esasında 1992 yılından beri bilimsel ortamda “iktidarsızlık” kelimesini kullanmıyoruz çünkü erkeğin cinsel “iktidarını” kaybetmesi sadece cinsel organının sertleşmemesini değil, bunun yanında erken boşalma sonucu eşini tatmin edememesini veya stresli yaşamı yüzünden isteğini kaybetmesi gibi farklı nedenlere de bağlı olabilecek karmaşık bir ikili ilişki sorununa işaret etmekte. Bu yüzden “memnun edici seksüel performansa izin verecek yeterli ereksiyonu sağlamak ve devam ettirmedeki kalıcı yetersizlik” tanımlanabilecek bu durumu “sertleşme bozukluğu” veya “erektil disfonksiyon” olarak tanımlamak daha doğru olacaktır.
Son dönemde neden bu kadar çok iktidarsızlık konuşmaya ve duymaya başladık?
En başta erektil disfonksiyon yaş ile artan bir sorun. 1950’lerde 46 olan yaşam beklentisi 2000’li yıllarda 66’ya ulaşmıştır ve 2050’lerde 76’ya ulaşması öngörülmekte. Yaşlanan bu nüfus ile beraber serleşme sorunlarının daha sık karşımıza çıkması doğal. Bunun yanında “acısız” tedavi seçeneklerinin de kullanıma girmesi ve bilinçlendirme kampanyalarının artması insanları sorunlarını dile getirmeleri konusuna cesaretlendiriyor.
Sertleşme sorununun yaş ile beraber artar mı?
90’lı yılların sonunda ve 2000’li yılların başında dünyada büyük çaplı sıklık (prevalans) çalışmaları yapıldı. Toplumsal algıdaki farklılıklar nedeniyle farklı sonuçlar elde edilmiş olsa da yaklaşık olarak 40 yaşında %10 ila 40 arasında görülen sertleşme sorunu 70’li yaşlarda %50 ila 80 oranına ulaştığı bildirilmektedir. Türkiye’de kurumsal olarak yapılmış geniş ölçekli çalışmada sertleşme bozukluğu sıklığı %69,2 olarak tespit edilmiştir.
Kimler daha fazla risk altında?
En başta yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, şişmanlık, sigara tüketimi, hareketsizlik gibi kardiyovasküler risk faktörü taşıyan kişiler gelir. Bunu takiben şeker hastalığı olanlar gelir. Bunun dışında nörolojik hastalığı olanlar, hormonsal bozukluğu olan ve sinirlerin zarar görebileceği ameliyatlar geçirenler de daha yüksek risk altındadırlar.
Sayısal söylemek gerekirse hastalığı olmayan yaşıtları ile karşılaştırıldığında;
- Diyabetik hastalar (4,1)
- Periferik damar hastalığı olanlar (2,6)
- Kardiyak problemi olanlar (1,8)
- Hiperlipidemisi olanlar (1,7)
- Yüksek tansiyonu olanlar (1,6) daha fazla sertleşme bozukluğu geliştirme riski altındadırlar.
Sertleşme sorunu yaşayan bir kimse kime başvurmalı?
Bu konu ile ülkemizde temelde ürologlar ve onların bir özel grubu olan androloglar ilgilenmektedir.
Sertleşme sorunu olan hasta doktora başvurduğunda ne gibi testlerden geçmekte?
Sertleşme sorunu olan hastayı değerlendirirken ilk önce hastayı dinlemek gerekir. Birçok hastada sorunun organik değil psikolojik veya ikili ilişki kaynaklı olduğu görülmekte. Bunu takiben yapılacak kapsamlı bir muayene ikincil olarak sertleşme bozukluğuna neden olabilecek hastalıkların ipucunu verecektir. Bunun yanında son 12 ay içinde ölçülmediyse açlık kan şekeri, kolesterol ve erkeklik hormonu olan testosteron seviyelerinin ölçülmesi gerekmektedir.
Bu temel değerlendirmeden sonra eğer gerek görülüyorsa ileri testlere geçilebilir. Bunların arasında en çok kullanılan penise yapılan ve yapay sertleşme sağlayan bir iğneyi takiben penis ana damarlarındaki kan akımını ölçen Doppler ultrasonografidir.
Sertleşme bozukluğu nasıl tedavi edilir?
Sertleşme bozukluğunun tedavisinde ilaçlara geçmeden önce düzeltilebilir risk faktörlerinin ele alınması gerekir. Sigara içmenin bırakılması, düzenli egzersize başlama, kilo verme birçok hastada dramatik düzelmeler sağlayabilir. Bu değişiklikleri orta yaşta gerçekleştirmiş kişiler dahi 2 yıl gibi kısa bir sürede bu değişiklikleri gerçekleştirmemiş olanlara oranla risklerini %70 düzeyinde azaltmaktadırlar.
Yaşam şekillerini olumlu bir şekilde iyileştirmelerine rağmen sertleşme sorunları devam eden hastalar ilk basamak olarak ağızdan ilaç tedavisine alınmaktadır. İlaçlardan genel olarak %50-80 oranında başarı beklenmelidir.
Oral tedaviye cevap vermeyenlerde nasıl bir yol izleniyor?
Oral tedaviye cevabı olmayanları önünde birde fazla ikinci basamak tedavi seçeneği vardır. Bunların başında penise yapılan enjeksiyonlar gelir. Bu tedavi seçenekleri pek çok hasta tarafından uzun vadede zahmetli ve uygulanamaz bulunmaktadır. İkinci basamak tedavileri başarısız veya kabul edilemez bulan hastalar ise mutluluk çubuğu / balonu cerrahisine yönlendirilmektedir.
EDSWT yöntemi nedir ve hastalara neden kolaylık sağlıyor?
Tabii ki hastalar doğal ereksiyonlarını ilaç veya mekanik cihazlar gibi suni destekler olmadan sürdürmeyi tercih etmekteler. Bu noktada bilim dünyasında gen tedavilerine kadar uzanan geniş bir spektrumda semptomları değil, hastalığın kaynağını tedavi etme yönündeki araştırmalar sürdürülmekte.
Çok yakın zamanda bu deneysel tedavilerden biri sağlık düzenleyici mekanizmalar tarafından onaylanıp rutin hasta tedavisinde kullanılabilir hale geldi: Low Intensity Shock Wave Therapy for Erectile Dysfunction (Düşük Yoğunluklu Şok Dalgaları ile Sertleşme Bozukluğunun Tedavisi) veya kısaltması ile EDSWT.
Bu tedavide amaç odaklanmış ses dalgaları ile peniste yeni damar oluşumunu desteklemek ve bu yolla vasküler kaynaklı sertleşme bozukluklarını kalıcı olarak tedavi etmek. Her biri yaklaşık olarak 30 dakika süren toplam 12 seanstan oluşan bu tedavi herhangi bir anestezi veya ağrı kesiciye ihtiyaç duyulmadan ayaktan gerçekleştirilmekte.
EDSWT (Sertleşme bozukluğu tedavisi)
ED 1000 40 yaş üzeri erkeklerin yaklaşık %50’sinde gözlenen erektil disfonksiyon probleminin (penis sertleşme bozukluğu) kalıcı tedavisinde kullanılmaktadır.
ED 1000 erektil disfonksiyon tedavisine özel olarak geliştirilmiş sistemdir.
Bu sistem, düşük enerjili şok dalgaları üretir ve sadece bu tedavi için tasarlanmış özel başlıklar ile uygulanır.
Yapılan araştırmalarda, uygulanan şok dalgalarının yeni mikrodamarlar (angiogenesis) oluşturarak penisdeki kanlanmayı artırdığı, buna bağlı olarak sertleşme kalitesinde belirgin düzelme sağladığı gösterilmiştir.
ED 1000 tedavisinde başarının yüksek oranlara ulaştığı uluslararası bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
• ED 1000 tedavisinde olumlu sonuçlar erken seanslardan itibaren alınmasına rağmen tedavi protokolünün tamamlanması kalıcılık açısından önemlidir.
• ED 1000 uygulaması kalıcı bir tedavi metodudur, geçici çözüm değildir.
• ED 1000 uygulaması Amerika ve Avrupa’da birçok klinikte güvenle uygulanmaktadır.
ED 1000 sadece sertleşme sorununa özel tasarlanmıştır ve bu konuda tüm dünyada tıp literatürüne girmiştir.
• İlaç yok-ağrı yok
• Yan etki yok
• Başka organlara etkisi yok
• Kalp damar hastalarında risk yok
• Cerrahi işlem yok
• Anestezi yok
• Cinsel aktivite için önceden planlama yok
• Hastanede yatma gereği yok
• Geçici etki yok
• Sürekli maliyet yok
• Kullanım zorluğu ihtiyacı yok
Erkeklerde sertleşme sorunları
İmpotans (İktidarsızlık)
İmpotans (İktidarsızlık); erkeklerde cinsel birleşme için gerekli sertliği sağlayamama veya ilişkiyi devam ettirebilmek için gerekli süre boyunca sertliği koruyamama durumudur.
Nedenleri ve sıklığı
İmpotans pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
Şeker hastalığı
Damar sertleşmesi
Yüksek tansiyon
Hormonal hastalıklar
Nörolojik hastalıklar
Bazı ilaçların kullanımı
Geçirilen çeşitli ameliyatlar
Psikolojik nedenler
İmpotans yukarıda sayılan tek bir etkene bağlı olabileceği gibi bir kaç etken nedeniyle de oluşabilmektedir.
İmpotans ne kadar sıklıkla görülür?
İmpotans oldukça yaygın bir durumdur. İmpotans 45 yaş üzerinde neredeyse her 3 erkekten birinde görülmektedir.
İmpotans nedenleri nelerdir?
Sertleşme ile ilgili damar veya sinir sisteminde bir bozukluk olmaksızın impotans şikayeti kişinin duygusal durumuna bağlı olarak ortaya çıkıyorsa bu psikolojik impotans adını alır. Bu tanım dışında kalan tüm impotans şikayetleri ise organik impotansdır. Psikolojik impotans da uygun psikolojik destek ile sorun halledilebilir.
Organik impotansının olduğu bilinen kişilerde de kişinin gündelik hayatı bu durumdan etkilendiğinden psikolojik olarak kendini kötü hissetme, kızgınlık, başaramama korkusu ve depresyon gibi durumlar ortaya çıkabilir.
İmpotans nasıl tedavi edilir?
İlaç Tedavileri:
Yohimbin-Hindistan ve Afrika’da yetişen bir ağacın gövdesinden elde edilen doğal bir ilaçtır. Uygun hasta seçimi ile %25-40 başarı elde edilebilir. Genellikle kullanımla ilgili bilinen ciddi yan etkileri yoktur.
Viagra-Sertleşmenin oluşumunda etkili olan vücuttaki maddelerin yıkımına engel olarak ereksiyonun kalitesini ve süresini uzatarak impotansta etkin olan bir ilaçtır. Bu ilacın etkili olabilmesi için kişinin az da olsa kendi ereksiyonlarının olması gerekmektedir. Uygun seçilen kişilerde başarı oranı % 75’lere kadar çıkmaktadır.
Hormon Tedavileri: (başarı şansı düşük)
Erkeklik hormonunun (testosteron) cinsel gücü arttırdığı ve ileri yaştaki erkeklerde impotansın hormon eksikliği sonucu ortaya çıktığı görüşleri yanlıştır. Hormon tedavisi sadece erkeklik hormonunun bulunmadığı veya çok nadir olarak da prolaktinemi adı verilen durumda etkilidir. Erkeklik hormonu direk olarak sertleşme mekanizmasına değil daha çok kişilerin cinsel istek dürtüleri üzerine etkiilidir. Hatta organik nedenlerle impotansı olan kişilerde kişinin sertleşmesi üzerine etkisi olmadan cinsel isteği arttıracağından daha çok sorun yaratabilir.
Vakum Cihazı: (%40-50 başarı)
Mekanik bir pompa sistemidir. Etki mekanizması; dışarıdan uygulanan vakum cihazı sayesinde penise kan akımını arttırmak ve daha sonra penis köküne konulan bir lastik yardımı ile bu kanın burada kalmasını sağlamaktır. Güvenilir etkinliği olan bir cihaz olmasına karşın mutlaka emniyet sibobu bulunan ve tıbbi bir firma tarafından imal edilmiş aletlerin kullanılması gerekmektedir. Bu yöntemin en büyük dezavantajları, devamlı olarak bir çanta ile vakum cihazını taşıma zorluğu, lastik bölgesinin altında sertleşme olmadığından bu noktadan penisin oynar durumda olması ve bazen de uygulanan negatif basınç nedeni ile hissedilen ağrıdır.
Enjeksiyon (iğne) Tedavisi (%70-80 başarı)
Direk olarak penis içerisine normal sertleşme sırasında vücutta salınan maddelerin benzeri maddelerin verilerek sertleşmenin sağlanması yöntemidir. Başarı şansı yüksek olan bu yöntemde kişi ilişkiye girmeden yaklaşık 10-15 dakika önce enjeksiyonu yapar ve ilacın etkisi ortalama olarak 30 dakika ile 90 dakika sürer. Her ne kadar kullanımının penis içerisine enjeksiyon yapılmasını gerektirmesi kullanımı konusunda soru işaretleri doğurmakta ise de halen tüm dünyada büyük oranda kullanılan ve etkin bir yöntemdir. Bu tedavi özellikle diğer ilaç tedavilerinden fayda görmemiş veya ameliyata bağlı olarak impotansı olan kişilerde etkin olabilmektedir. Bilinen en önemli yan etkisi kamışta yanma hissidir; ancak uygun dozda kullanılmazsa daha sonra penise büyük zararlar verebilen uzamış sertleşmelerdir. Bunun olmaması için tedaviye doktor nezaretinde başlanması gerekmektedir.
MUSE (idrar borusu içerisine tıpa tedavisi)
Enjeksiyon tedavisinde kullanılan maddelerin benzerleri kamışın ucundan idrar borusunun içerisine verilir. Buradan emilen bu maddeler kamışa geçerek etki ederler. Ancak buradan emilen madde miktarı her zaman sabit değildir ve bazen yeterli olmayabilir. Başarı şansı hastalara göre değişir. En sık görülen yan etkisi yanma hissi ve daha sonrasında idrarda hafif kanamadır.
Penil protez (Mutluluk Çubuğu) (%95-99 başarı)
En etkili tedavi kabul edilmektedir. Esas olarak peniste sertleşmeyi sağlayan boruların içerisine ameliyatla sertleşmeyi gerçekleştirecek protezlerin (mutluluk çubuklarının) yerleştirilmesi işlemidir. Birçok çeşitleri bulunmaktadır. Mekanik veya hidrolik sistemler mevcuttur. Tabii ki cerrahi gerektirdiğinden tedavi seçenekleri arasında en son düşünülmesi gereken yöntemdir. Diğer tedavi seçenekleri ile başarı sağlanamayan veya diğer tedavi seçeneklerini kullanamayan kişilerde son tedavi seçeneği ve en başarılı olanıdır.
İmpotans, iktidarsızlık veya tıbbi olarak erektil disfonksiyon günümüzde birçok tedavi seçeneği ile tamamen ortadan kaldırılabilen bir durumdur. Ancak her kişi için uygun tedavinin belirlenmesi ve belirli bir yol takip edilerek tedavinin yönlendirilmesi elde edilecek başarıyı kalıcı ve etkin kılar. Bunu sağlamak için doktorunuzla sıkı ilişki içerisinde bulunmanız gerekmektedir.
- Published in Androloji, Sertleşme problemi